Adonis | İbrahim Eroğlu
a)
Şiir kendini toparlıyor
İçeriye girince ozanların Adonis adlısı
Ayağa kalkıyor bütün sözcükler
La Hey(**) çıkartmasını yapınca
Şiirin o soylu atlısı
b)
Gözlerini kısınca
Sanki bir masalın son cümlesine
Bırakıyor mahcubiyetimizi
Boynunu büken çocuklar gibi
Koruyabilsek keşke masumiyetimizi
c)
Birer piyango gibi çıkınca petrol kuyuları
Rüyalarında ‘kulağı kesik’ tacirlerin, söz açılıyor paralardan
Üzerlerine çocuk bahçeleri bindirildikten sonra kundaklanan
Çocukların çığlığını toplamak Adonis’e düşüyor parklardan
ç)
Ah Adonis! ‘Ker’in üzerine bir çizgi çekince
Yine her yerde ‘bela’ oluyor bu coğrafya ecdadımıza
Ha bire bir yıldırım gibi düşüyor
Bebek ölüleri vicdanımıza
d)
Bir deniz gibi batınca bakışları gözlerinin mavisinde
Boş geçmiyor hiçbir tekne hayallerinden
Hüzün, pike yapan bir kuş olup dalınca kalbine
Yine de usul usul konuşuyor
Sanki hiç Arap Baharı geçmemiş gibi ömründen
NOT: Adonis, şu yaştan sonra
Dönüp dönüp bize bakıyor
Hem de
‘Dünya, ölüm imal edilen bir tesis değildir’ der gibi
(*)Adonis(1930), dünyaca ünlü Suriyeli şair. Asıl adı Ali Ahmet Sait Eşber’dir. Geçen yıl Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterildi. Kendisiyle birkaç yıl aralıklarla La Hey’de iki kez bir araya geldik.
(**) La Hey (Den Haag), Uluslararası Adalet Divanı’nın olduğu şehir. Uluslararası anlaşmazlıklar ve savaş suçları bu şehirdeki mahkemede görülüyor.
İbrahim Eroğlu