ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Acayip Adamlar | Yılmaz Pirinççi

11.01.2022
397
A+
A-
Acayip Adamlar | Yılmaz Pirinççi

Ne acayip adamlar var şu dünyada.

Kaç yaşına gelirlerse gelsinler ruhları hep çocuk.

Hep sevdalı bakışları

Yürekleri hep yanık

Çiçeği böceği severler

Hayvanları

Birde insan’ları;

Sinema kuyruğuna girerler

Kitap kuyruğuna.

Oturup gecenin kıyısına yakamozlarla söyleşirler

Nerde edepsiz bir türkü varsa

Gülümseyerek eşlik ederler.

Küçücük bir çocukla yuvarlanırlar ıslak çimler üstünde

Kumdan kaleler yaparlar ağarmış sakallarına aldırmadan.

Bir de neşe saçarlar ya etrafa on yedilik delikanlılar gibi

İşte bu beni öldürüyor.

Acayip adamlar işte…

Yüzlerinde çizgi çizgi acıları

Gizlemeye gerek görmeden basarlar kahkahayı gelmişine geçmişine

Her gün bir umuttur onlar için

Her adım yeni bir hayat

Sanki Spartaküs’ün torunları

Pes etmek nedir bilmezler

Rakı içmeyi sever kimi

Kimi çayın kekresine katar hüznünü

Ne içerlerse içsinler adabını bilirler

Ama en çok neye illet oluyorum biliyor musun?

Bu adamlar

Sevdiler mi deli gibi severler

Günün bir yarısı gibi hiç durmadan döner dururlar

Kâh güneşin etrafında

Kâh ay ışığında…

Sonra nerede güzel bir şiir bu adamların kaleminden dökülür

Sanki şiire değmiştir sakalları

Sanki kundak yerine hüzne sarmıştır anaları

Demem o ki

Bu adamlar neyin nesi

Bir türlü çözemedim hani

Ermiş desen değiller,

Masum desem değiller

Ama ayna gibi okurlar insanın içini

Sonra nasıl bilinmez,

İlmek ilmek umut dokurlar yürek tezgahlarında.

Ne tuhaftır

Hangisine sorsan en çok Zahidem’i seviyordur

Türkülerle şiir arasında gidip gelir.

Sanki hepsinin birer Zahidesi varmış gibi

Sözün özü bu ya,

Bu adamlar fazla gibi bu dünyaya

Sanki fazla güzel ve fazla şair,

Fazla tehlikeli ve fazla iyidir kimi…

Yılmaz Pirinççi

Yılmaz Pirinççi
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.