Dolar 36,6032
Euro 39,9005
Altın 3.467,53
BİST 10.707,24
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 26 °C
Parçalı Bulutlu

Günün Ktabı / Göçebe / Cemal Süreya

Günün Ktabı / Göçebe / Cemal Süreya

Kitap değerlendirme, yazarı; Gülten Türkel

Roman okumayı çok seviyorum. Ancak öyle zamanlar oluyorki yorgunluk hissediyor bir ara vermek vermek isteği duyuyorum. İşte böyle anlarda şiire sarılıyorum. Hergün bir, üç şiirle ruhumu, beynimi dinlendiriyor sanki ona detoks uyguluyor gibi oluyorum.

Bu kez yorgunluğumu, Türk şiirinde modernist akımın öncülerinden olan ve benim de çok sevdiğim Cemal Süreya’nin güzel bir kitabı ile atmaya çalıştım.

“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem,

Yalnızlığın başkenti orası.”

GÖÇEBE

Sen sık sık gülen gülerken de

Sevecen bir Akdeniz çizgisini

Sol yanına ağzının

İliştiren çocuk özenle

Yabana mı atıyorum yani seni

Yabana mı atıyorum saat altı buçukları

Çocuk ve Allah’ın en eski baskısını

Değil, değil bunların biri

Gözlerimin gemileri kuş istiyor

Açılıp kapandıkça sevdam

Kapanıp açılıyor bir mavi

Şahmaran süt istiyor kefeninden

Üç aylık ölmüş çocukların

Kerem ile Arzu geliyor Aslı ile Kanber

Ay kana kana batıyor

Eşkiyalar gecenin yangınını izliyor uzakta

Kargapazarı dağlarını dolanan yaşlı ve öfkeli bir otobüsteyim

Jandarma daima nesirde kalacaktır

Eşkiyalar silahlarını çapraz astıkça türkülerine

Ve bu dağlar böyle eşkiya güzelliği taşıdıkça

Patronun karısını zimmetine geçirip

Amasya’dan Kars’a kaçmakta olan sayman yardımcısıyla

Alevilikten konuşuyoruz uzun süre

Yanımdaki hep bir gazetede Marilym Monroe’nun resimlerine bakıyor

Marilyn Monroe öldü diyorum ona

Ölümü siyah bir kakül gibi alnına düşürmesini bildi

Şimdiyse Cennette Nietzsche’nin metresi olması gerekir

Bunları diyorum daha ne varsa diyorum

İşte hiçbir sebep olmadığını sevişmemeye

İşte çocukluğumdan beri içimde bir önsezi olduğunu

Bunun bir gün birine rastlamak gibi bir şey olduğunu

Belki de bir günler bunun için Aydın’da bulunduğumu

Zaten nedense hep bir şehirden bir şehre yolcu olduğumu

İşte eflatun kakalı çocuklar olduğunu Kütahya’da

Ankara’da dokunak Yozgat’ta becerik olduğunu

Van’da güreşçi develer gibi süslediklerini kamyonları

İstanbul’da minarelerin lirik olduğunu köprülerinse dialektik

Acemi bir bulut bozuyor bütün görüntüyü eski bir şarkı gibi

Bu şarkıyı ne zaman duysam aklıma

Sinirli bir elin uysal bir bardağa

Çok yukardan döktüğü bir içki gelir

Sonsuz ve olağanüstü bir bira

Köpüklene köpüklene biçimlendirir

Soyunarak ağlayan bir kadını

Acı bilincinde sonrasızlığın

Ama bırakalım bırakalım bunları

Yoldan piyade erleri geçiyor tahta bavullarıyla ve büyük yakalarıyla

Ve faytoncular görüyorum

Yere basışlarındaki ağırlığı azaltmak için

Tanrısal bıyıklarıyla durumlarını paraşütlendiren…

 

Gülten Türkel
Gülten Türkel kimdir? Edebiyatçı yazar Gülten TÜRKEL: Asıl mesleğim Veteriner Hekimlik. Her hekim gibi tüm canlıların yaşamaları için uğraş veren yaşamlarıyla da insanından tutun da karıncasına kadar doğayı şenlendirmelerinden mutluluk duyan bir insanım.
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.