Haftanın Hikayesi- Baba ve Hazin – Bölüm 2 / Gökhan Barış Pekşen
Artık onların fısıldadıkları sözcükleri eritip, seslerini kısacak bir tür antidepresan alıyordum..
…
”Gayet iyiyim, yanıtını veriyordum yol boyunca Sirman’a, çünkü kötümserliğe ve nasıl olduğuma, bu ikili denkliliğin deliliğine önem verirdi hep Sirman..
Ancak şöyle bir sorun var: Koyu karanlık ve aşağılık davranışlarda bulunmamamı engelleyen,, ya da bunları engellediğini iddia etmekten pek hoşlandıktan antipsikotik, beynimde hafif bir felç oluşmasına karşı hep tetikteydi Sirman..
- Hatta daha da fenası: Binleri öldürür efendim..
”Daha fenası: Kendini öldürür Sirman..
- Kulaklarınızda ki bu sesler Tanrı’nın, İsa’nın, Muhammed’in seneler önce belki bir melek korosunun artık çoğunlukla yalnız olduğunuz için efendim, onları tuhaf bir biçimde özlüyor oluyor biçiminizdir efendim..
”Ah Sirman;
Ama çoğunlukla mutlu olmasam bile anlayışlıyım..
- Belki de, şu anki hayatınızı aşağı yukarı özetlemiş oldunuz efendim.. ”Akıllı”bu evrenin sınırlarında yaşayan bir adam..
”Neredeyiz Sirman?
Bu ışıklarda neyin nesi, Af Bri bizi terk etti sanırım bu gece!
- Asmalımescid burası efendim, Galata meyhanesine gidiyoruz..
”Bak bu kulağa hoş geliyor Sirman..
- Bu daracık sokaklar, bu çello sesi ve hatta bu rakı masaları yalan söylemez efendim.. Yanındaki o hiç tanımadığın birisine kadeh kaldırırsın ama kalbindekine içersin..
Ah Rumin ..
”Rumin döndü mü eve Sirman?
- Bir yolunu buluruz efendim ama şu an beni kürtaj edeceğinize pişman olabilirsiniz, ben şu an sadece konuşmak ve içmek istiyorum efendim..
”Pekala Sirman..
Anlıyorum..
seni suçlamıyorum..
- Kızmadınız mı efendim?
”Sana değil Sirman..
- İyi o zaman efendim..
”Soframızda donatıldı bak Sirman, ama o kadın için içiyorsan son damlasına kadar serttir, sakin Sirman, sakin..
- Yanıyorum efendim, yanıyorum
ateşe daha fazla yağ dökün..
Boğuluyorum efendim,boğuluyorum
beni derin denizlere atın..
”Multipl Skleroz olsaydın keşke Sirman, ama bu kalp ağrısı nasıl geçer..
Ya da ne haltsa diye mırıldandım Sirmana sarılırken, sonra da onu yalnız bıraktım bir kaç dakikalığına..
Dışarı çıktım, bir sigara yaktım ve yanımdaki hiç tanımadığım bir adama ”Bahse girerim kaliteli depresyonlarla dolu günlere ne olduğunu merak ediyorsunuzdur dedim” dedim..
- Bir bakıma..
Sizin mesleğiniz nedir dedi karşımdaki yabancı
”Yazarım ben.. Adım Barış Dalokay
- Bu isimde bir yazar hatırlamıyorum.. ”Kesinlikle hatırlamıyorum..
”Kimse hatırlamıyor zaten, belki de bu yüzden buradayım..
Başını her iki yana salladı..
- O adam sensin Barış..
”Dedi ve uzaklaştı yanımdan..
Parmaklarımın yandığını hissederek attım boynu bükülmüş sigaramı ve içeri geçtim..
- Buradayım efendim, sizde gelin
”Fasıl ekibinin çaldığı, S’agapo müziğiyle meyhanenin en orta yerine düşmüş bir alev topunun parçası gibi acıdan kıvranan bir adamın adımlarını izlemek nede acı Tanrım..
Ve diyordu ki şarkını sözleri;
kalbimi bir bıçakla yırtıp aç, hiç kimse gece ne çektiğimi bilmez..
Ah Sirman;
bu cehennemden seni seni nasıl çekip kurtarayım, bu acı nasılda tarifsiz bir zulüm bana bilemezsin Sirman..
Fakat Sirman bu derin bir tutku, ben ne yapabilirim!
Ah Tanrım;
Sonsuza kadar düşeceğiz
bütün korkular içimizde yaşayacak..
- Hak ettiğimizi inkar edemeyiz efendim..
Rumin giderken yanına Ate’yi çağırdı
ve dedi ki;
bu medz bazar içinde
bütün korku içinde yaşar,
göz yaşımdaki yasta..
Son kez bakarken gözlerime Rumin
usulca eğilip yere elindeki kitabı masanın sürekli oynayan ayağına sabitleyip baktı gözlerime
dedi ki;
senin sevgin yaşamdan iyidir; bu yüzden dudaklarım seni yüceltir.. Ömrünce sana övgüler sunacağım, senin adınla ellerimi kaldıracağım.. Ağzım sana övgüler sunacak..
Dedi ve gitti efendim..
O gittikten sonra masanın o oynayan ayağına yerleştirdiği, o Rumin’den son kalan tek şey Tevrat’tı efendim..
” Çıkalım buradan Sirman, önce ben şu hesabı ödeyeyim..
– Gökhan Barış Pekşen
– Baba ve Hazin – Bölüm/2
– Photography / by Lauren-Rabbit