ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

YANGIN | Bekir Dağsever

07.01.2020
1.234
A+
A-
YANGIN | Bekir Dağsever

Eşek Ziya il Horozcu Bahri öyle bir iddiaya tutuşmuşlar neredeyse birbirlerine vuracaklar bir hiç yüzünden. Düşman olup aralarına kan düşecek. Biri diyordu “Niğde’nin öküzü iyi olur,” öteki diyordu “Adıyaman’nın öküzü iyi olur.”

Çevresine toplananlardan birisi de demiyordu ki, yahu arkadaşlar öküz öküzdür; öküze kim iyi bakarsa onun öküzü iyi olur.

Bu öküz lafı uzayıp giderken işyerinin sireni acı acı çalmaya başladı. Sirenin sesi duyulunca öküz lafı kirpedek kesintiye uğradı.

Siren öyle uzun çalıyordu ki nerdeyse kulak zarlarını patlatacak. Herkes bu sese kulak kabartmıştı. Çalış şeklinden anlam çıkarmaya çalışıyorlardı. Gelen sesin sarı mı kırmızı mı beyaz alarm mı olduğunu anlamaya çalışırken bir kısmı siren hakkında yorum yapmaya başlamıştı. Her kafadan bir ses çıkıyor. Kimi “Saddam İncirliğe nükleer bombası atmış” kimisi “atacakmış” kimi de “İncirlik Amerikan hava üssünden kalkan bir uçaktan Misis tarafına bomba düşürmüş tehlikeli gazlar çevreye yayılmaya başlamış onun için toplanıyoruz” diye bir sürü hikâye düzüyorlardı.

Çok çeşitli yorumlarda bulunuldu. Herkes toplanma yerine doğru koşmaya başladı. Müdür, müdür mavini, nöbetçi memur, yangın ekibi çabucak toplanmış, sağa sola durmadan emirler yağdırıyorlardı.

Müdür bey; “Arkadaşlar ne bekliyoruz, hemen arabalara atlayın uzun tarlada yangın çıkmış, her taraf ekili, ekinimize sahip çıkalım” dedi. Müdür beyin böyle demesiyle traktör ve kamyon şöferleri araçlarını çalıştırdılar.

İşyeri sireni hala çalıyordu. Ama ısınmadan mıdır nedir sesi boğuk, aynen N.B.C tehlikesinin devam ettiği, sığınaklardan dışarı çıkılmaması gerektiği, tehlikenin daha geçmediği anlamında çıkıyordu.

İşçiler üçer beşer yola çıktılar. Yola çıkanların bir ucu uzun tarlaya varmıştı bile. Yangın yerine varıldığında uzun tarlada bulunan işçiler anında müdahaleyle yangını söndürmüşlerdi. Kiminin elinde kürek kiminde kazma kimi yaş bir çalı almış soğutma çalışması yapıyorlardı.

Yangına Tombalak Ali sebep olmuştu. Bu Ali’nin sayısız vukuatlarından kaçıncısı olduğunu ancak işyeri müdürü ve disiplin kurulu bilirdi. Eger onun yerinde başka biri olsaydı şimdiye çoktan işten atılırdı. Onun torpili müdürden geliyordu. Ali buraya tahta valiz, kırmızı kravatıyla ilk gelişinde babası müdür beye sıkı sıkı tembih etmişti “ İşte yeğen, bizim Ali bu. Eti senin, kemiği benim” demişti. Müdür’e uzaktan akrabaydılar.

Müdür yangının çıkış sebebini hemen öğrenmişti. Ali’yi arabasının yanına çağırdı.

—Anlat baklalım Ali, yangın nasıl oldu?

—Valla müdürüm, baktım biraz şu kenarda kurumuş ot var. Burası pislikten temizlensin diye çaktım kibriti. Ortalık birden alev topuna dönünce yangın çıkacağını anladım ama bir kere olanlar oldu. Ben hemen arkadaşları çağırdım bir yandan da 177 YANGIN HATTI’nı aramaya başladım.

Aloo !! aloo!! Karşıdaki ben alo dedikçe “Ne alosu pısmam, ben Bedo!! Bedo!!” dedi. Sonra işin aslını öğrendim ki telefona esas bakan santral görevlisi yemeğe gitmiş, yerine Bedirhan diye birini bırakmışlar. İtfaiye geldi ama geç geldi. Zaten ben telefon etmekten döndüğümde yangını arkadaşlar çevirmişlerdi.

ETİKETLER: ,
Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.