ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

TOLSTOY VE DİĞERLERİ | Yelda Karataş

01.05.2020
1.621
A+
A-
TOLSTOY VE DİĞERLERİ | Yelda Karataş

Tolstoy’u okudum. Savaş ve Barış dahil. Kendisi ilk dekabristler’den . Savaş ve Barış’ı da bir dekabrist’in hayatını anlatmak için yazıyor.

Sonra bakıyor ki o kuşağın arkasında anne babalar ve büyük anne babalar var. O nedenle Napolyon savaşları ile başlıyor kitap. İlk bölümde de bizi savaşın anlamsızlığı ile yüzleştiriyor. Bugünkü kuşağı anlamak için Angelopoulos’un Balkan Tarihi ve oradaki savaşlarla neden yüzleştiğini hissediyorum.

Tolstoy’un sabrı bana kalırsa hiç bir romancıda yoktur. Büyük dehası Anna Karenina ve Diriliş gibi büyük yapıtlar koymuştur. Diriliş’i orta okul yıllarımda okumuş, bir köylü ihtilalinin neden gerekli olduğunu hissetmiştim. Lenin’in gerçekleştirdiği de bir köylü devrimidir yine bana kalırsa. Mujiklere duyduğu hayranlık öyle büyüktür ki Tolstoy’un sonunda bir toprak ağası ( derebey) olmasına rağmen, dağıttığı topraklarının üzerinde yaşayanların anlayacağı o basit ve estetik açıdan bir felaket olan Halk İçin Hikayeler’i yazar. Acınası öykülerdir. Tolstoy gibi bir deha herkesin anlayacağı öyküler yazmanın sanat olduğu yanılgısını nasıl yaşar hiç anlayamam…
İçimi sızlatır…

Gorki’nin hayran olduğu ve mektuplaştığı Dr. Cehov böyle bir ödün vermez. Vişne Ağacı’nda bize hissettirdiği devrimin geleceğini bilir ama Halk için öyküler yazmanın çarpıklığını ve sanatsal bedelini de…

Tolstoy’u çok seviyorum. Savaş ve Barış ve Anna Karenina okunmalıdır derim. Ama Martı, Cehov’un Martı’sı mutlaka okunmalıdır… Bütün kitapları…. Gogol ve Dostoyevski’den söz etmiyorum bile. Onlar okunmadan yaşanmaz ki!

Yelda Karataş
Yelda Karataş
Yelda KARATAŞ (1954 ) 14 Ocak 1954'te Zonguldak'ta doğdu. İstanbul Kız Lisesi'ni parasız yatılı okudu. Galatasaray İşletmecilik Yüksek Okulu'ndan mezun oldu. Bir süre radyoculuk yaptı, Hür Fm’ de, bir yıl boyunca “Şairler Korsandır” programını hazırladı. Daha sonra reklamcılık sektörüne geçti. Önceleri reklam yazarı olarak çalıştı, yirmi yıllık süreçte Yaratıcı Yönetmenliğe yükseldi. Kristal Elma ve Başarı Ödülleri kazandı. Şarkı sözü yazarlığı yaptı, Anjelika Akbar, Can Atilla ve Sezen Aksu gibi sanatçıların albümlerine söz yazarı olarak katıldı. Bahçeşehir Üniversitesi Kariyer Merkezi’nde eğitim danışmanı, Deulcom International’da öğretim görevlisi olarak çalışmalarını sürdürüyor. Yazın yaşamına şiirle başladı. Şarkı sözü ve deneme de yazan Karataş'ın şiirleri 80'li yılların başından itibaren dergilerde görünmeye başladı. Denemeleri ve şiirleri; Varlık, Gösteri, Adam Sanat, Sanat Emeği gibi dergilerde yayımlandı. Yapıtları : Alacaydınlık Enel Aşk Ürperme Bir Kadının Kalemin’den Şems İstanbul Bir Dişi Orospu 2. Oyun Yazma Yarışması 2007 Gençlik Oyunları Ödülleri: 1996 Orhan Murat Arıburnu ödülü 1998 Dünya Kitap Şiir Ödülü 2007 10. Mainichi Haiku Yarışması Büyük Ödülü
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.