ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Selfie’li Sevişmeler Yalnızlığı | Selamet Bağcı

27.05.2019
1.323
A+
A-
Selfie’li Sevişmeler Yalnızlığı | Selamet Bağcı

”Seven birisi için sevgiliyi görmenin hiçbir sözcük ya da kucaklaşmayla karşılaştırılamayacak bir bütünlüğü vardır; bu bütünlük, ”geçici olarak”, ancak sevişmeyle sağlanabilir,”
John Berger

Yerçekimi kanununun sıra dışı ruhlar âlemindeki doğrudan protestosu selfie. Ya da yerçekimine karşı öz çekim sarhoşluğu…! Gençler buna ”özgüven” diyor. Yakışır…
Her ne kadar doğa yasaları bizi bağlasa da düşlerimiz ve imgelemlerimiz sayesinde uzunca süre uzayın karanlıklarında güneşi kıskandıran düşlerin ışığı ile çekimsiz dolanışlar, salınış ve süzülüşlerle sabitlenmeye karşı koyarız. Ayaklarımızın yere basması ise kendimizi arayışımızdaki o en büyük vurgun; yine kendini arayan ama bizde bulamayan bir başkası ile çarpışma anıdır.

Düşler de kurtaramaz bizi saplanıp kalmaktan. Yeryüzüne çakılmaktan. Çakılıp kalıyorsun ya sevişmek zorunda kalıyorsun… Kendi sesimizi, kendi kokumuzu, tenimizi, ruhumuzu içine hapsettiğimiz hayallerden az ileri gidip sığındığımız sevişmeler. Üzerinden dakikalar geçmeden unuttuğumuz. Unuttuklarımızda daha da kaybolduğumuz. Sonra Tanrı‘ya özentimiz imdadımıza yetişir.

Tanrı’nın eseriyiz ya (O bizi çamurdan yaratmıştı gerçi, çamurlaşıp aslıma dönebilmeyi ne çok isterdim) sevişip iki bedenden taze bir beden elde edebilmişsek, kendimizden sonra en çok ona hayran kalırız. Daha öteye gidememenin acizliği..! Oysa bilgi, bize sevişmeden çocuk sahibi olabileceğimizi kanıtladı. Çoğalmanın ve kendine, eserine yeniden hayran kalmanın sarhoşluğu sevişmeden geçmiyormuş.

Tüm hayal kırıklığımıza rağmen alışkanlıklarımızdan vazgeçemiyoruz. Böylece sevişme ile savaşmayı birlikte götürmeyi deniyoruz. Israr ediyoruz. Neden mi? Çünkü biz ”özgüven” yoksunuyuz! Çünkü kendimize ulaşmak için önce kuyu suyuna bakmışız, Sonra göldeki suyun aynasında kendimize hayran olmuş, bildiğimiz vitrin ve ona benzer tüm aynalardaki yolculuğumuz bir ara teskin etse de bizi, durulmamıza yetmemiş hiçbir bakma yahut bakınmamız..

Boyuna süslenmiş, aynaları çatlatmış; başka kapıları aşındırmışız çalmalarla, boyuna sevişmiş ama kendimize ulaşamamışız. Başkasının elindeki kadrajdan taşmış sahte gülümseyişlerle kendimizi sınamışız. Sıkıla poz vermeye ve sevişmeye devam etmişiz. Sıkılmışız, çünkü bu yolculukta öteki bir şahsı kendimize var olduğumuza, hüsnümüze tanıklığa davet etmişiz. Başka bir şeyin değil kendi öz benliğimizin yoksuluyuz aslında; onca çoğalma yolları aradığımıza göre…

”Görme Biçimleri ” Kitabında John Berger; ”Seven birisi için sevgiliyi görmenin hiçbir sözcük ya da kucaklaşmayla karşılaştırılamayacak bir bütünlüğü vardır; bu bütünlük, ”geçici olarak”, ancak sevişmeyle sağlanabilir,” diye yazmıştır. Aynı kitaptaki ”Bir şeyi gördükten hemen sonra, aynı zamanda kendimizin görülebileceğimizi fark ederiz. Karşımızdakinin gözleri bizimkilerle birleşerek görünenler dünyasının bir parçası olduğumuza inandırır bizi,’ ‘sözlerini alıntıladıktan sonra bu yolculuğun sonunu bilemesem de gençler haklı diyorum.

Onca uygarlıkların, olanaklı dünyanın içinde cafe’lerde, düğünlerde, avm’lerde, sınıflarda, sokaklarda başkasına ihtiyaç acizliği duymadan, zahmetsiz ”ileri özgüven”li çoğalmalara bir selfie yeter..

Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.