ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Zamanın tanıkları ressamlar

17.05.2017
2.392
A+
A-
Zamanın tanıkları ressamlar

RESİMLER VE HİKAYELERİ

The Allegory of Good and Bad Government – İyi ve Kötü Yönetimin Alegorisi 1338-1339 Ressam Ambrogio Lorenzetti

untitled

 

The Allegory of Good and Bad Government – İyi ve Kötü Yönetimin Alegorisi 1338-1339 Ressam Ambrogio Lorenzetti

Siena – İtalya’da Palazzo Pubblico yani Belediye Binası şehrin yöneticileri “dokuzlar”‘ın  14. yüzyılda bu odada toplandıkları ve şehrin yönetimi ile ilgili kararlar aldıkları oda.

Ressam Ambrogio Lorenzetti’den bu oda için fresk yapması istenir. Ambrogio Lorenzetti  şehrin yöneticilerine iyi ve kotü yönetimin etkilerini göstermek için  üç fresk tasarlar.

 

untitled

 

Odanın tam karşısında İyi Yönetim Alegorisi bulunuyor. İyi bir yönetimin nasıl olması gerektiği ile ilgili bir fresk bu . Sol tarafta adalet figürü elinde terazi ile ödül ve ceza dağıtıyor.

untitled

 

Adalet sembolünün hemen altında bir kapı var Dokuzlar  odaya bu kapıdan girerlermiş. Adalet figürünün başının üstünde duran figür “Bilgelik” sembolü. Adalet terazisinde ödül ve ceza sembollerin altından birer ip uzanır ve bu ipler alttaki figürde birleşir.

 

untitled

Bu figür ceza ve ödülden gelen ipleri elinde birleştirir . Figürün kucağında Uyum-Anlaşma yazıyor ve bu figürde birleşen ip halka doğru uzaltılmış halk adaletin ipine tutuyor. Siena halkını sembolize eden insanlar bu figürün yanında yer alır.

Adaletten gelerek halkı birleştiren ip sonunda yönetici figürüne kadar uzanır ipin diğer ucunu o figür elinde tutar.

 

untitled

 

Yönetici figürünün sağında ve solunda oturan figürler iyi bir yöneticinin hangi özelliklere sahip olması nelere dikkat etmesi gerektiğinin ifadesi. En solda beyazlar içinde Barış figürü vardır. Barışı sembolize eden kişinin yaslandığı yastığın altında zırhı duruyor, savaş zırhını çıkarmış. Barış figürünün yanında siyah giysisi ile Metanet, onunda yanında Sağduyu figürü . Yöneticinin diğer yanında oturanlar ise Cömertlik ve Uyum

Bu muhteşem anlatıma sahip freskin sağında ve solunda iki fresk daha vardır bunlar da iyi ve kötü yönetimin etkilerini gösterir.

Kötü yönetimin etkilerinden başlayalım. Tam ortada kötü yönetici var şeytani şekilde resmedilmiş.

 

untitled

 

Şeytani yöneticinin üstünde üç sembolik figür yer alıyor Resimde isimleri verilir kırmızı kıyafetiyle ortada kibir, gurur ve para tutkusu yer alır. Şeytani yöneticinin sağında ve solunda oturan figürler öfke, bölücülük, savaş, sol tarafında ise ihanet, merhametsizlik ve sahtekarlık

Şeytani yönetici figürünün ayakların altında bağlanmış şekilde duran Adalet

 

untitled

 

Kötü yönetimin etkileri alegorisinde şeytani yöneticinin arkasında kalan şehir yıkılan duvarlar ile dağılıyor. Siena şehrinin yöneticileri olan “dokuzlar”a iletilen mesaj kararlarını alırken nelere dikkat edecekleri ve sonuçları ve bu muhteşem bir şekilde resmedilmiş.

Son fresk ise odanın diğer yanında olan  kötü yönetimin alegorisinin tam karşısında olan  “İyi yönetimin etkileri alegorisi” dir.

 

untitled

İyi bir yönetimin sonucu şehirde çalışan insanlar, yeni binalar, ticaret hareketliliği ve dans eden figürler

 

untitled

 

14. yüzyıldan günümüze kadar uzanan iyi ve kötü yönetimin anlatımı ve etkileri.

 

Serkan Hızlı

At Üstünde Aşıklar – 1940 Bedri Rahmi Eyüboğlu

untitled

 

At Üstünde Aşıklar – 1940 Bedri Rahmi Eyüboğlu

1949 yılı Büyük Kulüp’de bir toplantı konuklar arasında olan Bedri Rahmi’den bir şiir okuması rica edilir. Bedri Rahmi bir şiir okumaya başlar : Karadut , şiiri bilirsiniz “Karadutum, çatal karam, çingenem”.. diye başlayan o muthiş dizeleri Bedri Rahmi şiiri gözyaşları ile tamamlar. Orada bulunanlardan bazıları ve ozellikle eşi Eren Hanım bu gözyaşlarının  kim için olduğunu bilir : Mari Gerekmezyan

Bu  hikayeye ilk olarak Karin Karakaşlı’nın kitabında rastlamıştım, “Unutulmuş.. Hikâyesi bile yazılmamış bir Camille Claudel” olarak nitelendirmiş Türkiye’nin ilk kadın Heykeltıraşı  Mari Gerekmezyan’ı

 

untitled

 

Heykel sanatının hele ki o donemler maddi bir getirisi olmadığını bile bile bu sanata gonul vermiş, Bedri Rahmi ile tanışınca onun bir büstünü yapmış, Bedri Rahmi ise ona ait şiirler ve resimler, bu aşk Bedri Rahmi’nin en iyi eserlerini vermesini sağlamış yorumu yanlış olmaz. Ancak 1946 yılında Mari tüberküloz yüzünden ağırlaşır ilaçlarını alabilmek için Bedri Rahmi eserlerini elden çıkarır ancak aynı yıl Mari hayatını kaybeder henüz 32 yaşındadır.

Resimde elinde sazı ile Bedri Rahmi ve Mari bir at üzerinde, Mari’nin kolunda bir kuş saçları gokyuzune karışmış, aşkları ile gokyuzunde dolaşıyor gibiler. Aslında ozellikle Mari için belki de en güzel zamanlar bunlardır. 1913’de Kayseri’nin Talas köyünde doğmuş, “Aitsizlik eskilerden miras bana. …doğum yılım sürgün yılı olmuş aileme” sözlerinin sahibi.

Bedri Rahmi, Mari’nin ölümünden sonra eşi Eren’in desteği ile sanata dönmüş olsa bile aslında hiçbir zaman Mari’yi unutmamıştır. Hani dizelerinde olduğu gibi.. “seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar”

 

ia Wounding Her Thigh 1664 Ressam Elisabetta Sirani

CYLysiCWEAAOFxb

Portia Wounding Her Thigh, Portia Bacağını Yaralıyor 1664 Ressam Elisabetta Sirani

Elisabetta Sirani 1600’lü yıllarda İtalya’nın en unlu ressamlarından ikincisidir. Kendi başına o dönemde bir resim akademisi kurup diğer kadın ressamları eğitir. O yıllar için bu çok sıradışı. 200’den fazla resmi olan Sirani 27 yaşında açıklanamayan sebeble hayatını kaybeder,kimileri evli olmayan Sirani’nin aşk acısı yüzünden öldüğünü bile söyler.

Resmin hikayesine gelirsek Sirani gibi güçlü sıradışı bir kadının resmidir. Julius Ceasar’a karşı yapılan suikasttin başrolünde olan Brutus’un eşidir. Soylu bir aileden gelen Portia kocasının ona sırlarını açıklamamasından ve ona tam güveni olmamasından yakınır kendisinin diğer kadınlar gibi olmadığını kanıtlamak içinde kendi bacağını hançerle yaralar bunun sebebi ne kadar güçlü olduğunu Brutus’e göstermek içindir. Resimde arka planda olan diğer kadınlar ile hem kıyafeti, kıyafetin rengi hem de hareketleri ile diğer kadınlardan Portia’ın farkı da öne çıkarılmış.

Portia’nın ölümü hakkında söylenenler de farklılık taşır bazıları onun hastalıktan öldüğünü bazıları ise Portia’nın kocasının ölümünü duyunca sıcak kömür yutarak intihar ettiğini söyler.

Ressam Pierre Mignard, Portia’nın İntiharı adlı resminde bu sahneyi resmeder.

 

CYL4v-5WYAA3YBe

 

Bu intihar sahnesi kocasının ona güvenmesini sağlamak için bacağını yaralayan biri için bile çılgınca geliyor.

Resme dönersek Sirani’nin Portia  ile bir özdeşleştirme yaptığını sanıyorum. Kendi Portresine bakarsak bir benzerlik taşıyor.

CYL6fP2WQAAYCk2

 

De Kinderspelen – Çocuk Oyunları 1560 Ressam Pieter Brueghel ( The Elder )

CX9Xc8aWcAEGtD9

 

De Kinderspelen – Çocuk Oyunları 1560 Ressam Pieter Brueghel ( The Elder )

168 erkek ve 78 kız çocuğun 16. yy’a ait oyunları oynadığı tabloda sadece iki yetişkin figür bulunuyor. 16.yy’a ait toplam 91 oyunun sergilendiği resimde ilk dikkat çeken çocukların kıyafetleridir. O donemde belli bir yaşa gelen çocuklar yetişkinler gibi giydiriliyordu. Çocukların oynadığı oyunlar arasında çember çevirme, mavi pelerin giydirme, tahta at rüzgar gülü, halat çekme, evlilik oyunu, knucklebones (aşık oyunu), ve kâğıt, makas, taş oyununa benzer “Morra”, gibi oyunlar yer alıyor.

Resim için yapılan yorumlar ile bunun bir çocuk oyunu ansiklopedisi gibi olduğundan resmin mevsimleri özellikle yaz ya da ilkbaharı temsil eden bir resim olduğuna ki bu hayatın evreleri olarak yani çocukluğun ve oyunlarının hayatın yaz ya da ilkbahar evresini temsil ettiğine dair yorumlardan, bu resmin insan aptallığını temsil ettiğine dair yorumlar vardır. Resme “çocuk oyunları” ismi sonradan verilmiş orijinal ismini bilmiyoruz daha doğrusu Brueghel bu resimden bahsederken “çocuk oyularının olduğu bir başka tablo” ifadesini kullanmış resmin adı da “çocuk oyunları” olarak kalmıştır

Aslında bu ifade bize resmin gerçek anlamı hakkında da ipuçları verir. Brueghel’in resimlerinde genel olarak ahlaki mesajlar verdigini de düşünürsek aslında yukarıdaki yorumların hepsinin doğruluk payı olduğunu düşünüyorum yani “Flemenk Atasozleri” gibi hem bir ansiklopedi hem de içinde gizli sembolik anlamlar taşıyan oyunlar örneğinaşık oyunu (kuncklebones) oynayan çocuklar hemen önlerinde mavi pelerin giyenler ve evlilik oyunu, aşık oyunu eski çağlardan  bu yana kucukbas hayvanların aşık kemikleri ile oynanan oyun geleceğe yönelik bir talih ve aşk-evlilik hayatının iyi geçip geçmeyeceğine yönelik bir oyundur. Bu oyunun hemen karşısında mavi pelerin oyunu olması yani “birine mavi pelerin giydirmek” onu kandırmak” anlamına gelen oyunun hemen karşısında olması ve evlilik alayı ile bağlantısı ki Flemek Atasozleri’ adlı resimde eşine mavi pelerin giydiren bir kadın figürü vardır. Aşık oyunu, mavi pelerin ve evlilik alayı bağlantısı gibi diğer oyunlarında birbiri ile bir bağlantısı olma ihtimali vardır.

 

La Primavera (Spring- Bahar) 1477-1482 Ressam Sandro Botticelli

tumblr_lz8vlmjudy1qhxnezo1_1280

 

La Primavera (Spring- Bahar) 1477-1482 Ressam Sandro Botticelli

14.-15. yüzyılda Floransa’da hatta Avrupa’nın genelinde etkili olan Medici ailesinin, Botticelli’ye siparişi üzerine yapılmıştır.Medici ailesi Botticelli’nin ressamlık hayatında çok önemli bir yere sahiptir.

Resim Botticelli’nin en gizemli resmi  olarak bilinir. Botticelli resme Roma’dan Sistine Chapel’in duvar resimlerini yapıp döndükten sonra başlamıştır. Resmin daha çok aşk ve evlilik hakkında olduğu düşünülmüştür. Aslında resmi sipariş veren Medici ailesinden Lorenzo Medici ve Semiramide Appiani bu dönemde evlendiklerinden bunu kutlamak için Botticelli’ye bu siparişin verildiği düşünülmüştür.

Resmin merkezinde aşk tanrıçası Venüs ve hemen üstünde Eros duruyor. Resmin sağ tarafında ise Chloris yani Flora çiçek tanrıçası duruyor. Eşi Zephyros ( batı rüzgarı ) ise onun hemen arkasında onu tutmuş sanki zorla gibi, Chloris araya doğru dönmüş, Chloris’in resmin içinde bir değişimi var ve çiçek tanrıçası Flora’ya dönüşüyor ve Flora hamiledir. Resimde sağ plandaki yanyana iki kadın figür aslında aynı kişidir. Chloris, bahar’a dönüşerek Flora olur.  Bu belki de Semiramide’in evlendiklerinde hamile olduğuna bir atıf olabilir. Resmin sol tarafında ise 3 güzel dans ediyor. Baharın gelişini kutluyorlar (ya da evliliğin) Resmin en solunda ise Merkür ağaçtan meyve koparmak için uzanmış ( haberci tanrı ve yasak meyveye atif !? )

Resmin aşk ve evlilik üzerine olduğu yorumları kesinlikle doğru gibi ama bana kalırsa resimde kullanılan mitolojik oğeler ile Botticelli sanki daha çok konu evliliğin nasıl olduğu ile alakalı bir resim yapmış gibidir. Aşk, Şehvet, Evlilik, Hamile bir kadın figür

 

Hearing – Five Senses, 1617 -18 İşitme – Beş Duyu serisinden Ressamlar Jan Brueghel The Elder ve Peter Paul Rubens

CXTScV8W8AAw5C1

 

Hearing – Five Senses, 1617 -18 İşitme – Beş Duyu serisinden Ressamlar Jan Brueghel The Elder ve Peter Paul Rubens

 

Jan Brueghel ve Rubens : Birlikte yaptıkları ilk resmi daha once anlatmıştım Battle of the Amazons :  http://wp.me/p4zdrC-mC

17. yüzyılda Antwerp’in bu 2 ünlü ressamı yakın arkadaştırlar ve 1598-1625 arasında 20’nin üstünde resimde birlikte çalıştılar. Birlikte çalıştıkları donem içinde en bilinen eserleri Five Senses – Beş duyu serisidir. Seriye çalışırken Brueghel bütün planı bitiriyor sonra Rubens figürleri ekliyordu. En son yine Brueghel bazı değişiklikler yapıp resmi tamamlıyordu.

Hearing- İşitme duyusunu anlatırken resimde her turlu müzik aletini, konuşan bir grubu, bazı hayvanları ve saatleri görürüz. İşitme duyusuna saatlerin konulması bana ilginç gelmiştir. Serinin diğer resimleri ise şöyle :

Sight – Görme Duyusu

CXTVJClWsAAs5dz

 

Smell – Koku alma

 

CXTVULxWkAA_e6d

 

Taste – Tat alma

 

CXTV1fVWsAAwBij

 

Touch – Dokunma Duyusu

 

CXTWqbGWsAAc1u2

 

Resimlerde beş duyuya yönelik objeler ve sembolik anlatımlar olsa bile resimlerin politik bir yanı da vardır. Arşidük ve düşes Albert ve Isabella’ın güçlü olduğu dönemde bolluk, sanata olan değer gibi o dönemdeki güzelliklere vurgu yapar. Görme Duyusu- Sight örneğin resimler ve heykeller ile donatılmıştır resim ve sol tarafta Albert ve İsabella ‘nın da portreleri vardır. Sanata verdikleri değeri yüceltmek için resme eklenmişler. Resmin içine yerleştirilen eserler arasında ünlü Madonna and Child ‘ da vardır . Albert ve İsabella , Brueghel ve Rubens’in en büyük destekçisi olmuştur o zamanlar.

Yine Smell – Koku alma duyusunda çiçeklerle donatılmıştır resim, resimde de arka plan olarak Albert ve İsabella’nın bahçesi ressamlara ilham vermiştir. Resimde sol plandaki yapıda çiçeklerin damıtılıp parfüm yapıldığı kazanları da görebilirsiniz.

Tat alma duyusunda ise bir Satyr kadına hizmet ediyor,kadın onundeki istiridyelerden yiyor.Etrafı her turlu yiyecek ile doludur.

Seriye ait resimlerde sadece figürleri yapan Rubens’in kadın figürü yine “Rubenesque Woman” diye adlandırılan şekildedir

 

 

Odysseus and Calypso, 1616 Ressam Jan Brueghel the Elder

Jan_Brueghel_the_Elder_-_Odysseus_and_Calypso,_1616

 

Odysseus and Calypso, 1616 Ressam Jan Brueghel the Elder

Homeros’un Odysseia destanını bilirsiniz Odysseus’un gemisi kaza yaparak batar ve Calypso ona yardımcı olur adasına alır ve 7  sene boyunca Odysseus adada onun misafiri, tutsağı ve sevgilisi olara kalır. Calypso, Ogygia adlı adada yaşar.

Calypso , Atlas’ın ( ya da Helios ) ve Tethys’in kızıdır. Bir nympha( deniz perisi) veya bir Pleiad (gök perisi )olduğu söylenmiş. Odysseys’a onunla adada sonsuza kadar kalmasını ister, ona ölümsüzlük vadeder.Ancak Odysseus İthaka’ya karısına dönmek ister. Sonunda Athena araya girer Zeus’a yalvarır ve Calypso onu serbest bırakmak zorunda kalır. Bazı kaynaklar bunun tersini de söyler. Yani Odysseus’un adada mutlu oldugu gibi. Calypso ve Odysseus’un iki çocukları olmuştur  isimleri Nausithous and Nausinous.

Odysseus’un adada neden mutsuz olduğu konusunda Jung bile bir açıklama yapmıştır. Ogygia diğer yerlerin tersine anaerkil bir yaşam sürmektedir. Jung Odysseys’daki değişimi arketipler ile açıklar. Odysseus’un içindeki anima ve animus yıllarca animus etkisinde yaşayan Odysseus’un kazadan sonra anima’yı Calypso ile keşfetmesi ve yedi yıl sonunda ayrılma sebebinin animus’un adada ortaya çıkacak varolacak bir alan bulaması sebebiyle olduğunu söyler. Yani gerçek Penelope’ye duyduğu aşk yüzünden değil kendi iç dünyası yüzünden ayrılmak istemiştir. Hikaye ressamların hep ilgisini çekmiştir.

 

Odysseus and Calypso 1883 Ressam Arnold Böcklin odysseus-und-kalypso-1883_jpg!Blog

 

Odysseus and Calypso 1883 Ressam Arnold Böcklin

Herbert James Draper'ın 1897'de yaptığı Kalypso'nun Adası

Ressam Herbert James Draper’ın 1897’de yaptığı Calypso’nun Adası (üstte)

 

Umberto Eco Efsanevi Yerlerin Tarihi adlı kitabında şöyle der : Pek çok erkek Calypso’nun yaşadığı yer  her neresi ise orada onun tatlı tutsaklığında birkaç yıl geçirmeyi hayal etmiştir.

 

 

Kaynak: Serkan Hızlı – Worpress

Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.