Günün Kitabı | Flanöz Şehirde Yürüyen Kadınlar | Lauren Elkin
Aslen New York’un çevre
banliyölerinden birinde yetişmiş olan editör Lauren Elkin, büyürken çevresinde
hiç kimsenin önemli bir neden olmadıkça bir yerden bir yere yürümediğini, iki
sokak aşağıya bile arabayla gidildiğini hatırlıyor. Bunu o zamanlar tuhaf
bulmazken, Paris’e taşındığında insanların yürümeyi ulaşım ve bazen sadece zevk
için kullandıklarını görmüş. Yürüme deneyimi ile ilgili ilk düşünmeye
başladığında, yürürken yaşanan izlenimlerle
zenginleşen içsel deneyimlerin daha önce kimse tarafindan keşfedilmediğini
sanmış, bu durum ona heyecan vermiş. Konu hakkında derinleştiğinde, yürüyeni
adlandıran bir isim3 olan “flanör”e rastlamış. Genel olarak bu
tanımın “Paris’in pasajlarında amaçsızca dolaşan erkek” anlamına
geldiğini, Balzac’a göre; “şehirle olan deneyimini eserlerine aktaran
sanatçı” tanımını içerdiğini, Baudelaire’in ise ” kalabalıklarda
sığınak arayan sanatçı” olarak tanımladığını görmüş.
Elkin, erkekler için kullanılan
“flanör”ü, dişileştirerek “flanöz”e çevirmiş. Bu kelimeyi
daha çok şehirlerde bulunan, aylak, salınarak etrafı, gözlemleyen kişi
anlamında kullanıyor.
Yazar,
kadınların sokakta yürümesinin, özgürlüğünün bir parçası, kimi zaman
potansiyelini ortaya çıkarmanın şartlarından biri olduğunu iddia ediyor.
Kendisinin, Virginia Woolf, Jean Rhys, Martha Gellhorn, Joan Didion, Agnes
Varda, Sophie Calle gibi yazar – sanatçıların, Paris, Londra, Tokyo, Newyork ve
Venedik şehirlerinde yürürken yaptıkları gözlemlerin yaratıcılık süreçlerine ne
şekilde etkide bulunduğunu gözler önüne seriyor.
Tür olarak deneme diyebileceğimiz, zaman zaman anı ve biyografiyi de andıran
kitap, yazarın samimi diliyle kimi zaman roman tadı veriyor.
Kitapta yürümeyle ilgili başka bir kitap olan “Yol Aşkı, Yürümenin
Tarihi” (Rebeca Solnit) kitabindan alıntılar var. Ve yürümek ile ilgili
bir metin okumak isteyenlere öncelikle onu öneririm. Bir de Le Breton’un
“Yürumeye Övgü” kitabını.
61/120