ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Göz Ucu Acıları | Yaşar Üstün

17.10.2019
1.476
A+
A-
Göz Ucu Acıları | Yaşar Üstün

Kim olmalarımız
Tolstoy paltolarına saklanmış
buzu çağıran
üşümelerimiz
dünyanın bütün kirlerini
Tom Misk Teksas maceralarından çıkarıp
ağırlık kazansın diye
bilye oynadığımız çamurlara katmamız
elimizde dal parçası kırıklarıyla
toprağa çizdiğimiz
cin ali portrelerinde
gülüşümüzü aramalarımız
kırk dediğimiz yaş
kırkın ötesinde değil
kırkın öncesinde ihtiyarlığımız
adımlarımızı değil
gözyaşımızı sayaçlara bıraktığımız
ağlamalarımız
ah dönüşümler
Hasan Hüseyin’den bu yana morun rengi
kaçıramadığımız çiçek koklamalarımızın
burnumuzda poleni kalmış hali
marangoz ustalarının
padişaha değil
Abdülhamit’in oymalarına
saray atölyesindeki çekiç seslerine
güzel şeylere
aşık olmuş parmakları
yazgı olmaktan başka
gökte ay yarım ay
gözlerimizde
göçler
kurtarma çalışmalarında
heba edilen ömrümüzün
celladına oy atan madenci kazaları
artık “O”ne derse desin…
cennet diye bıraktığı yeryüzünü
içimizin cehennemi kılsın
sustuğumuz
anlar vahlar puflar
beyin hücrelerine kan damlası
bir kadeh daha dediğimiz barmen
kalbimizin unutmalarını saklayan şırıngası
sokaklarını kaldırım taşlarını
anne bildiğimiz
annesiz şehrin
İsa’dan bu yana
evlatsız kalmış babası
hayattan büyük cüceler
kasım kasım renk
shot* dediğimiz yudumlar
limon ağaçları eksik kalmış
tuzu kurumuş
dilimize ağu
ruhumuza iksir yudumları
anarahmi elbisesiz
çıplak ona dönme isteğimiz
bizi çamura bulayana
çıkmayan
kir olma sancılarımız
göz altlarımız
uyumadığımız için değil
aynadaki sılüetimize baktığımız için
silinmeyecek kadar şiş
kurduğumuz salıncak
ipi unutulmuş gökyüzüne
zayıf dal tutunmaları
göğüs ağrılarımız kafesinden
denizinden çıkıp rıhtımsız kıyılarda
göğümüzü karaya vurmalar
kimim ben dedikçe
dudaklarımıza değen rüzgarı unuttuk
“Genç Werther’in Acıları”nı
boynumuza madalyon taktık
Japon balıklarını yiyecek
piranalara
ezan seslerine adak
melalimizle
elmaları toplayamadan
yılanı zehirinden ayırmadan
pencereyi değil
kapıları açık bıraktık
kapattığımız
gözlerimiz değil
göz ucu acıları

Ah
ne çok yanlışımız mı
var bizim
yanılmaları yanılsamaları görmekten başka
bizde mi hep yanıldık
elimizdeki
avucumuzdaki
kalbimizdeki
denize damlattığımız tuzumuz
göz ucu acıları

Eylül /2018-19

Yaşar Üstün
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.